Kediler hakkında bilmedikleriniz

Her kedi sahibi kedisini çok iyi tanıdığınız söyler fakat her kedi sahibinin minik dostu hakkında bilmedikleri bazı şeyler vardır, hem ilginç hem de bir o kadar tuhaf bazı durumlar var ki duyduğunuzda “olamaz” demekten kendinizi alamayacaksınız.

Kedi sevmeyen pek nadir insan vardır, gördüğünde sevmek istemeyen veya oyun oynamak isteyen kişilerin sayısı pek azdır. İnternet sitelerinde resimlerini gördüğünüzde bile muhtemelen dönüp bakmak istemişsinizdir. Peki, ya kediler hakkında bilmediğiniz şeyler varsa? Hadi bakalım, kediler hakkında bilmedikleriniz neler olabilir hep birlikte inceleyelim.

Alerjik hastalıkları bilirsiniz, bir şeylerden bulaşan veya havadan sudan bulaşabilen bir hastalıktır. Kedinizin size alerjisi olabileceğini düşündünüz mü? 2005 yılında yapılan bir araştırma neticesinde uzmanların görüşüne göre; astım veya kronik diğer hastalıklar kedilere bulaşabilirmiş, sık öksürmeleri veya aksırmalarının nedeni bu olabilir.

Halk arasında kedilerle köpeklerin bir arada yaşayamadıkları gibi bir takım inanışlar vardır ve zihnimizde de bu şekilde yer edinmiştir. Oysa iyi bir eğitim verildiğinde kedilerle köpekler gayet iyi anlaşabilir hatta bunların farklı cinsten hayvan olduklarını anlamak bile bazen güçleşebilir.

Genellikle kediler okşanmaktan hoşlanmazlar diye bir söylenti var, hiç de öyle değil. Kediler okuduklarınızın aksine okşanmaktan sevinirler ve bunu da gösterirler mesela bir kediyi sevmeye başlayın bir süre sonra kendini sevdirmek için etrafınızda dolaştığını göreceksiniz.

Kediler ve köpeklerde beyin vücut ağırlıklarının sadece %0,9’u kadardır. Ancak Amerikalı bilim adamlarının yaptıkları araştırmaya göre kedilerin beyinleri ile insanların beyinleri yüzde 90 oranında benzerdir ve yapılan araştırmanın sonucunda elde edilen verilere göre; bir kedide 300 milyon nöron bulunurken köpeklerde bu sayı 160 milyondur.

Kediler, köpekler veya diğer hayvanlarda genel olarak kısa süreli hafızanın 1 dakika olduğu kabul ediliyordu, ta ki 2007 yılında yapılan bir araştırmaya kadar. Yapılan araştırmada bir kedinin önüne bir engel konulmuş ve bir süre kedinin ön ayakları kalkmıştır. Daha sonra bu engel kaldırılarak kedi maması verilmiş olmasına rağmen kedinin ayaklarının 10 dakika kadar ayakta kaldığı tespit edilmiştir.

Şuana kadar bildiğimiz yanlışlardan biri de kedilerin 4000 yıl önce Antik Mısır’da evcilleştirilmeleridir. 2013 yılında yapılan bir araştırma neticesinde, kedilerin 5300 yıl önce Çin’de evcilleştirildikleri ortaya çıkmıştır. Yapılan araştırmaların detaylarında, kedilerin evcilleştirilmelerinin nedeni, tarım yapılan alanlarda kemirgenlerin fazlaca bulunmasından dolayı kediler evcilleştirilerek bu duruma karşı kalkan görevinde kullanılmışlardır.

Kediler için genellikle sevimli olduklarında mırıldadıkları yönünde genel bir görüş vardır. fakat kedilerin mırıldaması sadece sevimli oldukları zamanlarla sınırlı değildir. Doğum yaparken, emzirirken, hasta iken veya başka bir durum söz konusu iken de kediler mırıldanabilirler.

Kediler normalde çok sevecen ve sempatik hayvanlardır fakat alıştıkları şeyleri değiştirdiğinizde hasta numarası yapabilirler. 2011 yılında yapılan araştırmada, kedilerin alışkanlıkları değiştirildiğinde sahiplerine karşı bu tür davranışlarda bulunabildikleri ortaya çıktı.