Papağanların dünyasından yeni bir ırkla daha karşınızdayım. Bugün sizlere Sarı Mavi Ara papağanından yani Ara Ararauna papağanından söz edeceğim.
Sarı Mavi Ara, sarı-mavi karışık tüyleriyle dikkat çekici papağan türlerinden biridir. Hafızası ortalama düzeyde olup ezberleme yetileri sağlıklıdır. Evcil papağanlar arasında beslenen bir tür olması, bakımı ve eğitimi doğru şekilde yapıldığında ciddi anlamda bir dost olabilmesi özellikleri sayesinde kendinden söz ettiren bir evcil kuş türü olduğundan bahsedebiliriz.
Orta Amerika kökenli sarı mavi ara, yavru iken sahiplenildiğinde daha cana yakın bir dost olabilir ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken bir husus, ev içerisinde beslenecekse büyük bir kafes edinmek en uygunu olacaktır. Ortalama ömürleri 50-60 yıl kadar olan papağanlar, gün içerisinde kafes dışında tüneğinde egzersiz yaparak vakit geçirir.
76–86 cm uzunluğunda, 900-1300 kg. ağırlığına sahip olan sarı mavi ara papağanı, mavi kanatları ve mavi kuyruğu siyah çenesi, altın rengi alt kısımları ve yeşil alnı ile dikkat çekici bir güzelliğe sahiptir. Tüylerinin parlak ve göz dolduran renklere sahip olması da ayrıca papağanın dikkat çekiciliğini arttıran bir diğer özelliğidir.
Bakımı
Diğer papağan ve kuş türlerinde olduğu gibi sarı mavi ara papağanının da dikkat isteyen bir bakım şekli vardır. Belirgin hastalıkları bilinmese de kuşlarda genel olarak görülen hastalıklara karşı dikkat edilmesinde fayda vardır. Tüy dökülmesi, pirelenme gibi sorunlar çok yaşanan vakalardan değil fakat yine de tedbirin elden bırakılmaması, papağanınızın daha sağlıklı yaşaması adına önemlidir.
Beslenmesi
Sarı mavi ara papağanı da diğer evcil kuşlar gibi otçuldur yani bitkilerle beslenir. Daha çok hububatla beslenen bu hayvanlarda dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, sadece hububatlar yerine vitamin takviyesine sahip olan tahıl ürünleri ile beslenmeleridir. Kuru meyve, taze yeşillikler verilebilir. Yüksek yağ içeren besinlerden kaçınılması elzemdir. Zira sindirim sistemi, diğer kuş türlerinde olduğu gibi zayıftır ve aşırı yağ içeren besinler, sindirim sistemlerine zarar verebilmektedir.