Hayvanlı hayatlar
Sayfa Özeti
Bazen hayvanların doğal yaşamına imrenmemek elde değildir. Kendi görevlerinde, kendilerine biçilen rolde yer almaları, başkasının hakkına tecavüz etmeden yaşamaları insanları kendine imrendirir.
Kediler için “nankör” varlıklar, köpekler için “sadık dostlar”, tilkiler için “kurnaz”, aslanlar için “güçlü” vs. derler. Her insan geldiği yaşa kadar saydığımız bu hayvanlar için veya diğer hayvanlar için yakıştırılan tabirler dışında bir şey duymamıştır. Yani köpek için “nankör”, kedi için “ sadık dost” dendiği görülmemiştir. Tabi birinin sadık diğerinin nankör olarak anılması, kötülüklerinden veya birinin diğerinden iyi olduğundan ileri gelmemektedir. Evcilleştirilen hayvanlar, doğalarından kopartıldıkları ilk zamanlarda karşılaştıkları bir takım olaylardan dolayı bazı huyları zamanla fıtratlarına işlemiştir. Mesela kedilerin sudan korktukları bir gerçektir. Fakat yapılan araştırmaya göre bunun nedeninin ataları evcilleştirilirken sudan korkutuldukları için fıtratlarına işlemiş bu da kendinden sonra gelen soylarına da bulaşmıştır. Tabi bu, bir takım araştırmacıların yaptıkları araştırmaların neticesidir. Gerçekliği hakkında net bir şey söylenemez. Ama bununla birlikte mesela Ankara veya Van kedilerinin diğer kedilere göre sudan daha az korktukları veya hiç korkmadıkları aksine sevdikleri de bir gerçektir.
Hayvanlar düşünemezler ama akıllıdırlar
İnsan ile hayvan arasındaki en temel fark, birinin düşünebilmesi diğerinin ise akıllı olup düşünememesidir. Mesela bir kedi evde tek başına kaldığında kalkıp da mutfakta yemek pişirmeyi akıl etmez yani düşünemez ama öncesinden alıştırılan bir yerde maması varsa, kedi eliyle koymuş gibi mamasına ulaşır ve karnını doyurabilir. Bir köpek sahibi yokken evi korur, hırsızın yanaşmasına da müsaade etmez ancak kapıyı kilitlemek ne yapısına uygundur ne de bunu akıl edebilir.
Hayvanlara sahip çıkmak, koruma kollamak ve daha da önemlisi onların yerine düşünmek insanların görevidir. Bir sokak köpeği nasıl davranması gerektiğini bilmediği için mahallenin çöpünü sağa sola savurabilir, bir kedi nasıl hareket edeceğini bilmediğinden bina merdivenlerine pisleyebilir veya yavrulayabilir. Burada suçu hayvana yüklemek kesinlikle etik değildir. Eğer sokak köpeklerinin aç kalmamaları için uygun yerlere köpek maması koyan bir toplum olabilirsek, rahatsızlık duyabileceğimiz manzaralarla karşı karşıya kalmayız. Kediler soğuk kış aylarında barınacak yer arama telaşına girmek yerine insanların yapay yuvalar yaparak belli noktalara kedileri çekmeyi başarabilseydiler, kediler de merdivenlere pislemez, yavrularını daha normal yerlerde dünyaya getirirlerdi…
Hayvan severlere büyük işler düşüyor!
Hayvan severler, her fırsatta medyada bir şekilde hayvanlara yapılan eziyetleri dile getiriyorlar. Bu, iyi bir şeydir hatta olması gereken bir şeydir. Ancak unuttukları bir görevleri vardır; hayvan sever olmak sadece hayvanların haklarını bağırıp çağırarak aramakla olmuyor. Aynı zamanda hayvanlar için uygun yerlerin yapılması için de gerekli adımların atılması konusunda harekete geçmeleri gerekiyor…